Helva,
Türk kültüründe ne kadar büyük bir öneme sahip, değil mi ? Günlük yaşantımızda
helvayla çok sık karşılarız; düğünlerde, ölümlerde, doğumlarda, kutlamalarda ve
daha birçok yerde…
Peki
helva nereden gelmiştir, bizim kültürümüze nasıl dahil olmuştur ? Acaba bunu kaçımız
biliyor ? Hadi gelin, hep birlikte
helvanın tarihçesine bir göz atalım.
Öncelikle
helva kelimesinin kökenine bakacak olursak Arapça kökenli olup; tatlı, şirin,
güzel anlamlarına gelen “hulv” sözcüğünden
türediğini söyleyebiliriz. Tabii bu bilgi bazı kaynaklarda “halwa” olarak karşımıza çıkmaktadır.
Helvanın
dünyada ilk yapıldığı bölge Ortadoğu ve Balkan ülkeleri olup, Türk, Arap ve
Yahudi toplumlarının yaşadığı bölgelerin tümünde de helvaya rastlamak
mümkündür. Helva, Türk yemek kültürüne Türklerin İslamiyet’i kabul etmeleriyle
dâhil olmuştur. Çünkü helva daha çok Arap kültüründe yaygın olan bir
yiyecektir.
Türkler,
yani Osmanlı helvayı kültürlerine kattıktan sonra sadece yemek-tatlı değeri
yüklemeyip helvaya sosyolojik bir değer de kazandırmıştır. Helvayı o kadar
değerli hale getirmişlerdir ki günlük hayatlarının her alanında kullanmaya
gayret göstermişlerdir. Osmanlı’da helvanın kullanıldığı yerler saymakla
bitmez; doğum, ölüm, Hac ibadeti, asker uğurlama, Hıdırellez, Çiğdem Düğünü
(çiğdemin ilk görüldüğü gün), Yoğurt Bayramı (kuzunun sütten kesilme günü) vs…
Bir de helvanın
Osmanlı’daki önemini daha iyi kavramamıza yardımcı olan şu var ki, o da Helva Sohbetleri. Bu
sohbetler halkın kendi arasında yapılabildiği gibi sarayda üst tabaka
insanların katılımıyla bir tören şeklinde de gerçekleşebilmekteydi. Hatta bu
sohbetler şu an ismini bildiğimiz birçok aydının yetişmesinde büyük rol
oynamıştır. Divan Edebiyatı sanatçılarından Nedim bu sohbetlerde kendini
tanıtmış ve ün kazanmıştır.
Helvanın
kendisi kadar yapımı da büyük önemle olurdu. Kullanılan malzemeler Girid,
Eflâk, Boğdan, Kefe ve Mısır’dan getirtilirdi. Süt helvahaneye (helvanın
yapıldığı yere verilen isim) üzerinde Sultan l. Ahmet Tuğrası’nın bulunduğu
güğümlerle taşınırdı.
Osmanlı
İmparatorluğu’nda çok önemli bir gıda ürünü haline gelen helva, 16. yüzyılda Osmanlı
sınırları içinde kalan Kuzey Afrika ve Balkan ülkelerinde bugün bile “Türk Helvası” adı ile yapılıp tüketilmektedir.
Günümüz Türkiyesi’nde helva halen yapılmaktadır ancak beslenme
alışkanlıklarındaki değişimlerden ötürü un ve nişasta helvalarının yerine irmik
ve tahin helvası geçmiştir.
Sözün özü
zamanın getirdiği ufak tefek değişiklikler dışında helva yüzyıllardır Türk
kültüründeki yerini çok sağlam bir şekilde korumuştur. Böylesi güzel ve köklü
bir yiyeceği hiçbir zaman kaybetmeyelim sevgili dostlar…