
Maalesef ki yaşam koşullarından dolayı artık pazara gidemez oldum. Geçen gün bir fırsat yaratıp pazara gittim. Baktım ki her şey aynı, aynı çocukluğumdaki gibi. Yine gülen yüzlü pazarcı amcalar -hâla pazarcı amca diyorum çünkü her şey eskisi gibi-, yine annesinin elinden tutmuş korkarak yürüyen ama bir o kadar da meraklı çocuklar.
Tezgahlar o kadar renkli ki adeta düğün var, tezgahın üzerindekiler en güzel kıyafetlerini giyip gelmişler; meyveler en renkli, en canlı elbiselerini giymişler, domatesler can alıcı kırmızlıklarıyla arz-ı endam ediyorlar, zeytinler simsiyahlar ama siyahın zarafetiyle çok asil gözüküyorlar. Tüm pazar çok renkli, çok çeşitli, çok bereketli...
Bu eşsiz, nadide, güzel kültürümüzü kaybetmemek adına pazarlara gidelim, pazarcı amcalarla sohbet edelim, aldığımız en taze sebze mevyeleri evimizde ailemizle, eş dostla keyifle yiyelim. Pazarlar, mahalleyi bir arada tutan değerlerden biridir. Bu değeri kaybetmemek dileğiyle...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder